'Basit yaralama, mala kasten zarar verme ve kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma, huzur ve sükutu bozma' iddiasıyla açılan davalara ilişkin konuşan madenciler, duruma tepki gösterdi.
Haklarındaki iddianamenin yanlış hazırlandığını ifade eden maden işçisi Tevrat Cün, "10 kişi var, sanık olarak gözüken. Çok saçma bir şey gerçekten. Cenazeleri alamadık diye, böyle bir eylem yapılmadı burada. Burada yapılan eylemler tamamen hak üzerineydi." diye konuştu. Ayın 15'inde yatması gereken maaşın ayın 17'si olduğu halde yatmadığını hatırlatan Tevrat Cün, eylemin bundan dolayı yapıldığını aktardı. Cün, "Yaşanan olaydan sonra bize yatacak ilk maaşımızdı. İnsanlar kaygı içindeydi. O maaşlarımız yatacak mı yatmayacak mı diye sokağa çıktılar. O sırada Manisa valisi olay yerine geldi. Bizlere söz verdi, yarın maaşlarınız yatacaktır dedi. Arkadaşınızdan borç alın, zeytin yiyin vesaire gibi böyle akılda kalıcı sözler sarf etmişti bizlere. Yani kamu malına zarar verme, insanlara zarar verme bu tür hiç bir şey Soma'da olmadı. O zamanlar bizler, polislere bile yardımcı oluyorduk. Her zaman iç içeydik. Soma'da polislerin hepsi bizleri tanır ve bilir. Zaten ben de baktığımda iddianameye, sadece çok kullanılan isimleri kullandıklarını görüyorum. Hep isimleri ön plana çıkan insanları kafalarına göre yazmışlar. Burada suçlamaya çalışıyorlar. Benim anlayabildiğim bu. Burada hiç bir suçumuz olmadığı halde sadece maaş için ve ertesi gün de maaş yattı. Hiç bir yere zarar verdiğimizi ben hatırlamıyorum. Ama şimdi geldiğimiz durumda açıkçası, bu iddianamedeki sanıkların bir çoğu bizim arkadaşımız, bu duruma hepsi şaşırıyor. Böyle bir şeye tanık olmadıklarını söylüyor. Şu an hepsi zor durumda ve mağdurlar ve ne yapacaklarını bilmiyorlar." diye konuştu.
Diğer bir maden işçisi Sami Yavuz da haklarında açılan davanın haberini bugün sabah arkadaşlarımdan öğrendiğini ifade ederek şöyle konuştu: "İnanın şok oldum. Sürekli öne çıkan isimleri kendi kafalarına göre yazmışlar ve işte 10 kişi suçlu gibi, bizi günah keçisi gibi yapıp öne sürdüler. Biz ne esnafın malına zarar verdik, ne de kamu malına. Orada kimsenin burnu bile kanamadı. Ama işte bizim ödülümüz bu oldu yani. Hiç bir şekilde bu olayları kabul etmiyoruz. Bizlerle bir alakası olmayan olaylar. Gitsinler o günün emniyetin MOBESE kameralarına baksınlar, ne olmuş, ne bitmiş. Orada polisler, emniyet müdürü hepsi orada vardı. Hakikaten bu işi ben ve arkadaşlarım bu işi yaptılarsa cezamızı çekmeye razıyız. Ama asıl burada ceza alması gereken kişiler, ne yazık ki bekletiliyor. Burada önce bizim madenciye büyük bir işte ödül veriyorlar. Yargılanması gereken TKİ müdürü olsun burada bazı olayın içinde olan, 301 kişiyi öldüren insanlar yargılanmıyor. Direkt bizim öne çıkmamız şahsen beni çok üzdü. Biz bu suçu kabul etmiyoruz, hiç bir şekilde."